Geleceğin İş Analisti – Chris Matts
by 0
“Geleceğin başarılı iş analistleri, T-biçimli bireyler olmalılar. Düşey alanda, iş analiz becerileri, UX becerileri, UX tasarım ve ürün yönetimi hakkında derin bilgilere ve yatay alanda geniş uzman yeteneklere sahip olmaları gerekir. İşler bunları yapmanızı talep edecek. Bugün, her şeyin yüzeysel bilgisi ve iş analistliği becerilerinin detaylı bilgisi gereklidir.”
BAIstanbul 2016’da Çevik Dönüşüm Koçu Chris Matts’le geleceğin iş analisti üzerine konuştum.
Geleceğin iş analistini nasıl tanımlarsınız? Neler değişiyor?
Bence iki bakış açısı var; gerçek yetenek seti ve rol. Ben iş analizinin bir beceri seti olduğuna ve iş analistinin bu becerilere sahip olması gerektiğine inanıyorum. Rol konusunda iki büyük değişiklik geliyor. Çeviklik bunlardan birisi, işleri daha hızlı yapmalıyız. Aslında bu, aynı değeri daha hızlı sağlamakla ilgilidir. Mesela geliştiricilere bilgiyi daha hızlı ulaştırmak gibi teknikleri uyarlayarak başarabilirsiniz.
Diğer bir konu da müşteridir. Önceden, sağlayıcılar müşterilere sadece ne edineceklerini söylerdi ve müşteriler de kabul ederdi. Bu müşterilerin tercihini yücelten internetin gelişiyle değişti. Bugün müşterilerin ihtiyaçlarını anlamak ve onları merkeze koymak zorundayız. Bu, iş analistleri için şahane bir fırsattır. UX araştırması, UX tasarımı ve ürün yönetimi gibi yeni beceriler öğrenme imkânı var.
Geleceğin başarılı iş analistleri, T-biçimli bireyler olmalılar. Düşey alanda, iş analiz becerileri, UX becerileri, UX tasarım ve ürün yönetimi hakkında derin bilgilere ve yatay alanda geniş uzman yeteneklere sahip olmaları gerekir. İşler bunları yapmanızı talep edecek. Bugün, her şeyin yüzeysel bilgisi ve iş analistliği becerilerinin detaylı bilgisi gereklidir.
Dönüşüm çağının yönetim gereklilikleri nelerdir?
Müşterilere karşı yaklaşımın iş analistleri içinde geçerli olduğunu düşünüyorum.
İnsanlar kendi kendilerini motive ediyor. İşlerini nasıl yapacaklarının söylenmesini istemiyorlar. Kendilerini işi yapmak için organize ediyorlar. En iyi çalışanlar, çalışacakları şirketleri seçme hakkı ister. Bu birçok kişi ve organizasyon için zorlayıcı olabiliyor.
Dave Snowden’ın Cynefin karesini paylaştınız. İçindeki en kritik faktörler nelerdir?
Uzun yıllardır değerini anlamadığım için eleştirdim. Benim için bunun en değerli kısmı, bilinebilir ve bilinemeyen şeyler arasındaki farkı anlamaktır. Özellikle, karmaşık (complicated) ve kompleks (complex) aynı olarak düşünülür fakat konuların cevabı olabileceği gibi olmayabileceğini de anlamak önemlidir. İkisi için farklı teknikler uygularız.
Yani “eğer sebebi biliyorsak karmaşık, bilmiyorsak kompleks” mi diyorsunuz?
Sonuç bilinebilir ve gelişmişse bir uzmanla konuşabilir, analiz yapabilir ve test edebiliriz. Ancak, bir ürünün ücretsiz bir sürümünden ücretli sürümüne dönüştüren kişilerin dönüşüm oranını artırmak için nelere ihtiyaç duyduğumuz konusunda, önceden ne bekleyebileceğiniz bilinmez, bu yüzden bunu anlamak için çok sayıda küçük deneyleri tecrübe etmek zorundasınız. Bu uzmanları kullandığımız alandan farklı. Analistler muhtemelen başarısız olacak birçok problemleri çözmek için stratejiler kullanıyorlar. Yani, yaptığınız şeylerden bazılarının işe yaramayacağını biliyorsunuz ama müşterinizi tanıyorsunuz.
Bu bir “dene ve gör” stratejisi mi?
Evet, “dene ve gör” büyük olasılıkla kaos evresindedir. Karmaşık bir alanda, iyi bir tahmin yapmak için yeterli bilgiye sahibiz, ancak doğruya ulaşmada % 100 yerine % 60 gibi bir şansımız vardır. Bu kültürel açıdan büyük sorunlardan biridir; insanlar “işim bitti, % 100 doğru” demeye alışmıştır, ancak müşterilerin ihtiyaçları doğrultusunda çalışırken bunu yapamazsınız.
İyi bir iş analisti olmanın başarı faktörleri nelerdir? Günümüzde uzmanların işini daha hızlı ama aynı kalitede sunmaları gerekiyor. Bunun anlamı daha fazla çalışmak mı ya da farklı teknikler mi kullanmak gerekiyor?
Bana göre, iyi bir iş analisti yeni bir teknik öğrenmek için her zaman hevesli olmalıdır. Bu aynı zamanda, şirketlerin çalışanları yeni şeyler öğrenmeye ve başarısızlık karşısında güvence altına almak için teşvik etme politikalarına bağlıdır. Sadece kitap okumaktansa hata yapmak en iyi öğrenme yoludur. Kitaptan bir fikir hakkında bilgi edinebiliriz fakat bunu ancak uyguladığımızda anlayabiliriz. Bu nedenle, başarısızlığın tolere edilmediği bir kültürde bulunuyorsak, bir şeyler öğrenemeyiz. Kültürel olarak başarısızlığı tolere etmek yaratıcılığı geliştirir. Hatta bazı durumlarda kendi tekniklerini bulmaları gerekir.
Çok teşekkürler.
Benim için zevkti.