Mobil Uygulama Testi – Dan Cuellar @Appium
by 0
“Benim görüşüme göre bir ürünü temel alıp bunu geliştirmeye çalışmak daha akıllıca. Sıfırdan başlayarak başarılı olma şansını düşük görüyorum. “
TestIstanbul 2016 etkinliğinde Appium’un kurucusu Dan Cuellar ile konuşma fırsatı yakaladım.
Appium, yerli ve karisik iOS ve Android uygulamasını kontrol eden Selenium JSON (JavaScript Object Notation) protokolünün bir uyarlaması ve en popüler açık kaynak mobil fonksiyonel test platformu.
Appium’un felsefesi, standart ve onaylanmış API’ları ve teknikleri kullanmak, kullanıcıların seçtikleri dilde kodlama yapmalarını sağlamak. (Java, C #, Python, Ruby, Objective-C, node.js, PHP ve daha fazlası). Ürünün en güçlü yanı ise açık kod ve ücretsiz olması. Web tabanli uygulamalar için bir test platformu olan Appium, Selenium ile benzerlikler içerir. Ancak Appium mobil cihazlar için kullanilan bir platformdur. Benzerlikleri sebebiyle ozellikle Selenium kullanıcıları herhangi bir eğitime ihtiyaç duymadan çok çabuk adapte olabiliyorlar. Bu kadar popüler olmasının sebeplerinden biri de budur. “Herhangi bir ürünü, açık kaynak yapmadan bu kadar hızlı yayılmasını bekleyemezsiniz” diyen Dan Cuellar, Appium’u başka bir işte çalışırken geliştirmiş, böylece sürekli çalıştığı işi ile projesini finanse etmiş. Bugün dünya çapında bir çok konferansa yıllık izinlerini, hatta hafta sonlarını kullanarak katılıyor. İlginç olan ise bu projeden herhangi bir gelir beklentisi olmaması. “Yan bir iş olarak kalmasını seviyorum. Tam zamanlı bu işle uğraşsaydım bu kadar zevk alacağımı zannetmiyorum” diyor. Appium’un şu anda -Google, Opera, Microsoft gibi çeşitli şirketlerde tam zamanlı çalışan, ama gönüllü olarak zamanını harcayan- 200 destekçisi var.
Açık kaynak kodlu bir projeye başlamayı düşünenler için sunumunda, kendi tecrübesine dayanarak doğru ve yanlış yolları paylaştı.
Yeni başlayanlar için halen test alanında potansiyel olup olmadığını merak ediyorum. Şöyle cevaplıyor, “ mobilite çok hızlı büyüyor ve burada para kazandıracak bir çok fırsat var. Geleneksel firmalar dahi dâhil olma gereği görüyorlar. Eskiden TV kanalları şovlarını başka bir platformda paylaşma gereği görmezlerdi ama şimdi DVR (digital video recorder) gibi teknolojiler geldi. Teknoloji ile rekabet arttı ve herkes buna uyum sağlıyor. Bu firmaların tümünde test birimi de dâhil olmak üzere bir çok yeni pozisyon açıldı.
Yeni başlayanlar programcıların çoğu takdiri topladığını düşünerek teste soğuk bakabilirler ama ben şahsen bunu seviyorum. Başlangıç için iyi bir yer olduğunu düşünüyorum. Test alanına girmek daha kolay çünkü kodlama yükü daha az. Geliştirmede karşılaşılan problemler genelde yapısal. Test ise teknik bir bölüm olmasına rağmen daha yüz yüze, dış dünya ile bağlantılı, daha sosyal ve topluluğa ve insanlara daha bağlı. Ben Londra’da çalışıyorum ve bu yetkinlikte kişilere çok fazla ihtiyaç olduğunu biliyorum. Birçok insan bu işin nasıl yapılması gerektiğini bilmiyor“.
Bu alanla ilgilenmeyi düşünenler için bir potansiyel olduğu anlaşılıyor. Bunu Spotify’dan Kristian Karl ve Yazılım Test ve Kalite Derneği Başkanı Koray Yitmen ’den de duymuştum.
Tavsiyeleri ile devam ediyor, “tutku duyduğunuz bir şey bulun! Açık kaynak bence başlamak için iyi bir yer. Bazı kodlarla paylaşarak topluluktan geribildirim alabilirsiniz. Açık kaynaklı projelerinizi özgeçmişinize koyun. Hele de yetenekliyseniz kodlar kontrol edilebildiği için işverenler kendilerini daha güvende hissediyor ve iş görüşmeleri daha kolay geçiyor”
Proje fikri olanlar için sıfırdan başlamak daha mantıklı mi diye merak edip soruyorum. “Benim görüşüme göre bir ürünü temel alarak üstüne geliştirme yapmak daha akıllıca. Sıfırdan başlayarak başarılı olma şansını düşük görüyorum. Appium da Selenium’un bir türevi. Piyasaya baktığınızda sıfırdan yapılmış Iphone, Ipad gibi ürünler kendi pazarlarını oluşturacak kadar ilginçtiler ama sayıları çok az. Bir ihtiyacı bulup o konuya ilişkin bir çözümle getirerek işe başlamak daha akıllıca olur“.
Teşekkürler Dan Cuellar!